Doğu Karadeniz Turu-Trabzon Rize Artvin Batum Gezi Notları

 

 

Doğu Karadeniz Turu

 

Karadeniz gezimi  bu hafta yazmalıyım. Bu hafta baya yoğun geçti haftaya kesin yazarım. Bir türlü ilham gelmiyor, artık gelecek ay yazarım Karadeniz gezimi. Günler haftaları haftalar ayları ve aylar yılları kovaladı, 2022 bitmeden Karadeniz gezimi yazmanın zamanı geldi, ilham gelse de gelmese de ....

 

 

-"Karadeniz’e mutlaka gitmelisin cennetten bir köşe sanki".

 

-"Daha önce gördüğün doğa  manzaralarını, yeşili unut Karadeniz farklı bir dünya".

 

-"Her yer yemyeşil, ağaçlardan hiçbir yer görünmüyor, ağaçların içerisinde her şey kayboluyor".

 

-"Karadeniz’i daha görmedin mi, görmediysen ben geziyorum deme".

 

Karadeniz konusu  her açıldığında methiyelerle başlayan Karadeniz muhabbeti ve sonunda gitmemem nedeni ile azar işitme ile biten  Karadeniz turuna sonunda çıkabildim.

 

Doğu Karadeniz turuna kız kardeşim Roza ile çıkıyoruz. Ömründe Diyarbakır dışına çıkmamış kız kardeşim umarım bu iyiliğimi unutmaz.;)

          

 

Doğu Karadeniz turumuza Trabzon Rize Artvin ile  başlayıp Batum’la bitirmeyi düşünüyoruz.

 

 

 

5 günlük Doğu Karadeniz turumuzda ilk rotamız tarihte pek çok kez el değiştirmiş ve  bir dönem  Rum imparatorluğuna başkenttik yapmış, farklı inanç ve kültürleri bir arada barındıran içerisinde pek çok tarihi öğenin olduğu Trabzon’la başlıyoruz.

 

 

Trabzon’da Gezilecek Yerler

 

Karadeniz gezimiz Trabzon ile başlıyor. Trabzon’da ilk gezdiğimiz yer Ayasofya müzesi oluyor.

 

 

Ayasofya Müzesi

 

İstanbul Ayasofya caminin bir kopyası gibi Ayasofya müzesi. İki yapının birbirine bu kadar benzemesinin nedeni İstanbul’dan Latinlerden  kaçan hanedan üyelerinin İstanbul’da gördükleri Ayasofya cami mimarisi etkili olmuş büyük ihtimal.

 

 

Ayasofya müzesi ve Trabzon merkezde görülmesi gereken yerlerden sonra gezimiz Trabzon’un simgelerinden ve Trabzon değince ilk akla gelen Sümela Manastırı ile devam ediyor.

 

 

 

Sümela Manastırı

 

Sümela Manastırı aşağıdan bakılınca oldukça fantastik görünüyor bize. Kayaya adeta montajlanmış görünümüyle oldukça etkileyici geliyor insana.

 

Manastıra özel aracınız yoksa 10 dakikada bir kalkan servislerle gidebiliyorsunuz Sümela manastırına. Manastıra giden yol oldukça kötü olmasına rağmen şoförler ve servisler manastıra giden bozuk yola baya alışık . 10 dakikalık yolda ödümüz kopmasına rağmen şoför abilerin umursamazlığı şaşırtıyor bizi.

 

 

Sümela manastırı  Doğu Karadeniz turuna çıktığımız  dönem restore ediliyordu. Bu nedende manastırın içerisindeki tarihi yapıları görme fırsatımız olmadı. Manastırı tepeden gören bir yerden manastırı görebilirsiniz. Trabzon gezinizde Sümela manastırını mutlaka görmelisiniz, “ölmeden önce görülmesi gereken yerler” listenizi eksiltmek istiyorsanız.

 

 

 

Sümela manastırından sonraki durağımız Trabzon’un bir diğer önemli simgelerinden Uzungöl oluyor. Her yerde Arap turistleri görüyoruz. Uzun göl Arap turistler tarafından tamamen ele geçirilmeden görmek istiyoruz bizde uzungölü.

 

 

 

Uzungöl

 

Teşbihte hata olmaz derler Uzungöl’ü cennete benzetirsek hata yapmış olmayız herhalde. Uzungöl içerisinde barındırdığı doğal ögelerle cennetten bir köşe sanki. Uzungöl’ün eski hali daha güzelmiş duyduğum kadarı ile. Bu hali bile güzel geliyor bize; âmâ yapılaşmanın fazla olması üzüyor bizi.

 

 

Uzungöl ile ilgili detaylı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz. 

Cennetten bir köşe Uzungöl’ün güzelliklerine ve temiz oksijenine doyduktan sonra Trabzon çay fabrikasını ziyaret ediyoruz.

 

 

 

 

Trabzon Çay Fabrikası

 

Rize’de hasadı yapılan çay, Trabzon çay fabrikasında işleniyor. Fabrika gezinizde yaprağın çaya dönüşümüne giden yolda neler ile karşılaştığına şahit oluyorsunuz. Çay fabrikasında ikram edilen çaylardan beğendiğiniz çayı alabiliyorsunuz.

 

 

Çay fabrikası gezimizde bizde 1 paket almıştık fabrikanın çaylarından; ama kaçak çay ile karşılaştırınca Rize’nin çayında istediğimiz tadı alamıyoruz malesef.

 

 

Çay fabrikasından sonra sürmene bıçak evine uğruyoruz.

 

 

Sürmene Bıçak Atölyesi

 

Sürmene bıçak atölyesi bıçak severlerin uğraması gereken yerlerden. İşinizi görebilecek her türlü bıçağı bulunabilirsiniz  bıçak atölyesinde.

 

Sürmene bıçak atölyesinde bıçakların biraz daha ucuz olabileceğini düşünmüştüm; malesef bıçaklar baya pahalı, sıkı bir pazarlık yapmanız şart.

 

 

Trabzon gezimizden sonraki durağımız Rize Ayder yaylası oluyor. Otelimiz Ayder yaylasında olduğu için 3 gün Ayder yaylasında konaklayacağız.

 

 

 

 

Rize’de Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler

 

 

Ayder Yaylası

 

Trabzon Uzungöl’ü gördükten sonra dünyanın en güzel yeri burası buradan daha güzel bir yer olamaz olmamalı diye düşünmüştüm. Ayder yaylasını görünce aynı güzellikte yerlerinin olabileceğini anlamam uzun sürmüyor.

 

Üç günlük Ayder yaylası maceramız bize baya iyi geldi; üç günlük gezimiz ömrümüze ömür kattı diyebilirim Ayder yaylasında kaldığımız süre içerisinde.

 

 

Ayder yaylası ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

 

 

Gelin Tülü Şelalesi

 

Ayder yaylasının tamamlayıcı bir öğesi adeta Gelin Tülü Şelalesi. Bu doğa harikası  yerde mutlaka fotoğraf çekmelisiniz.

 

 

Rize Çay Bahçeleri

 

Türkiye’nin çay ihtiyacının neredeyse tamamını karşılayan Rize’de, çayın bardağınıza gelmeden önce geçirdiği aşamaları göreceğiniz Rize Çay Bahçelerini mutlaka görmelisiniz.

 

 

 

Fırtına Timisvat Taş Kemer Köprü

 

Rize’nin önemli simgelerinden Timisvat Köprüsü Rize’nin önemli simgelerinden. Çoğunuz köprüyü daha önce Karadeniz’de çekilen dizilerden hatırlayacaktır.

 

Rize ziyaretinizde görmeniz gereken yerlerden Timisvat Köprüsüne yakın konuk evinde Karadeniz yemeklerini deneyebilirsiniz.

 

 

 

Timisvat köprüsünden sonra daha önce adını duymadığım, Rize görülmesi gereken yerlerden olduğunu öğrendiğim Zil Kale ile Karadeniz gezimize devam ediyoruz.

 

 

Zil Kale

 

Kesin tarihi bilinmeyen kalelerden olan Zil kalenin Hemşin derebeyleri tarafından yapıldığına dair görüşler mevcut.

 

Kale ziyaretimizde kalenin manzarasına ve kaleye  bayılıyoruz. Bakir ormanlar içindeki taş yapı bizi çok etkiliyor.

 

 

 

Palovit Şelalesi

 

Daha önce Doğu Karadeniz’de gezilecek yerler listesinde gördüğüm ve Karadeniz’e gittiğimde mutlaka görmeliyim dediğim Palovit şelalesini Zil Kale gezimizden sonra uğruyoruz. Şelaleye ulaşmak baya zor, kaygan merdivenlerden dikkatli bir şekilde şelaleye inmeniz lazım. Şelaleye çok yakın durmamak iyi olur ,yağmurdan dolayı şelale gürül gürül akıyor ve insanı korkutuyor; her an suya kapılacakmışsınız gibi hissediyorsunuz.

 

 

Rize Botanik Park

 

Sizi sakinleştiren Karadeniz’in doğal güzelliklerinden biride kuşkusuz     Rize Botanik Park . Parkta yarım saatliğine bir mola verip Rize çayı içmek sizi fazlasıyla rahatlatıyor.

 

 

Artvin

 

Doğu Karadeniz turumuzun son durağı olan Artvin’in Hopa ilçesi ile devam ediyoruz. Elverişsiz hava koşulları nedeni ile Hopa da çok durmuyoruz.

 

 

 

Karadeniz’de Ne Yenir

 

Şahsi fikrim Karadeniz mutfağının çok iyi olmadığı yönünde. Buna rağmen güzel yemekleri de yok değil. Özellikle balık ve köftesi çok güzel. Kuymak ve Mıhlamada sevdiğimiz yemeklerden olmuştu.

Karadeniz'de Ne yenir ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.